Pasif Narsist Erkek Profilleri ve Kadının Karanlık Bedenine Yolculuğu
- Elif Simla

- Sep 12
- 2 min read
Updated: Sep 13

Narsist erkek profilleri çoğunlukla “baba yarası” taşıyan kadınlara yönelir. Çünkü bu kadınların sınırları belirsizdir; küçük yaşta babalarının sevgisini kazanmak için “iyi kız” ya da “prenses kız” rolünü üstlenmişlerdir. Bu rol, ruhun psişesinde Light Feminine arketipinde sıkışıp kalmakla ilgilidir: sevecen, uyumlu, tatlı ve kabul gören taraf aktifken, “karanlık” taraf – öfke, sınır, hayır deme, bağımsızlık ve gölge bilgelik – bastırılır.
Bu nedenle yaşamın erken dönemlerinde kadın, pasif ya da klasik narsist erkeklerle ilişki yaşarken; yolculuk derinleştikçe bu kez “spiritüel narsist” erkek figürüne çekilir. Dışarıdan spiritüel görünen ama içeride kadının ruhsal boşluklarını sömüren bu tip, aslında aynı arketipsel dinamiğin daha rafine bir tezahürüdür.
Jung’un Perspektifi: Animus’un Dört Evresi
Carl Jung’a göre, kadının psişesinde yer alan Animus – yani içsel eril – dört evrede gelişir. İlk evrelerde kadın, dışarıdan güçlü görünen ama aslında yıkıcı, narsist erkeklere çekilir. Çünkü bu, içindeki olgunlaşmamış Animus’un yansımasıdır. Kadın, kendi sınırlarını koyamadığı için dışarıdan gelen eril güç onun üzerinde hâkimiyet kurar.
Ancak kadın, karanlık bedenini keşfetmeye başladığında – yani bastırdığı öfkesine, sezgisel karanlığına, kaosun bilgeliğine dokunduğunda – aslında zarar görmüş Animusunu onarmaya başlar. Bu, Jung’un dediği gibi gölgenin entegrasyonu yoluyla olur: içimizde bastırılan ne varsa, onu bilinçle kabul ettiğimizde psişe bütünlenmeye yönelir.
Spiritüel Narsist ile Karşılaşmak
Kendi yolculuğumda 36 yıllık deneyimle şunu fark ettim: Hem dünyevi ilişkilerde, hem de şamanik/medicine dünyasında spiritüel narsist arketipine rastladım. Bu figür, kadının ruhsal derinleşme arzusunu istismar eder; kendisini “rehber, şifacı, ışık taşıyıcısı” gibi sunar ama aslında gölgedeki güç arzusu ile beslenir.
Bunun en büyük armağanı şudur: Kadın, nihayet kendi karanlık bedenine dokunmak zorunda kalır. Çünkü ancak orada “hayır” deme, sınır koyma ve kendi öz gücünü hatırlama kapasitesini yeniden kazanabilir.
Karanlık Bedenin Hediyesi
Karanlık beden, yalnızca öfke ve isyan değil, aynı zamanda yaşamın gizli yaratıcı gücüdür. Bir kadın bu alanla temas ettiğinde:
Narsist partnerleriyle kurduğu bağı çözebilir.
İçindeki Animus’u yeniden sağlıklı bir forma kavuşturur.
Sınırlarını sevgiyle ama net bir şekilde çizebilir.
Ve en önemlisi, kendi ruhsal özüne sahip çıkar.
Jung’un dediği gibi: “Bilinçdışı ile yüzleşmediğimiz şeyler kaderimiz olur.” Pasif narsist ya da spiritüel narsist partnerler, aslında kadının kendi içsel gölgesiyle yüzleşmesi için gelen sembolik kapılardır.



Comments