BİLİNMEYENİN ÖTESİNE YOLCULUK...
- Elif Simla

- Jul 21
- 2 min read
Updated: Sep 13
Ben tapınakları ilk defa bu yaşamda keşfettiğime inanmıyorum, onlar nisiyasyon eğitimlerinde tekrar hatırlanmak istedi. Her taşın ardında bir sır, her sütunun gölgesinde bir dua, ve her sessizlikte Yaradan’la bir buluşma vardı.
Tapınaklar benim için sadece fiziksel yapılar olmadı hiçbir zaman. Onlar, ruhumun en çıplak haliyle Yaradan’a yürüdüğü yollardı.
Temple of Mystery, bu içsel çağrının bir tezahürü oldu. Bir mekândan öte; bir hatırlama alanı, birlikte hatırladığımız, birlikte açıldığımız, kutsal olanı yeniden onurlandırdığımız bir hatırlama alanı.
Ben Kimim?
Ben, hatırlamak için gelenleri karşılayan bir tapınak rahibesiyim. Bir zamanlar Mısır’da, Mezopotamya’da, Anadolu’nun kutsal dağlarında ilahiyle buluşan kadınların yolunu taşıyorum içimde.
Bu blogda, bu ilk yazıyla, sana tapınakların ruhunu, benim içimde nasıl uyandığını, ve Temple of Mystery’nin nasıl bu dünyaya doğduğunu anlatmak isterim. Çünkü bizler çağrılan ruhlardık ve şimdi hatırlama vakti.
Temple of Mystery Hakkında
Temple of Mystery, mistik dişil okuludur. Ama yalnızca dişil olanı onurlandırmakla kalmaz; kutuplar arasında birlik köprüsü kurar. İçsel evlilik, gölgeyle yüzleşme, ilahi aşkla buluşma yollarıdır bunlar. Yeni dünyanın rahibelerine yöneliktir ve bu alan; ritüelin, sessizliğin, dansın, gizemin, dokunuşun ve kutsal olanın alanıdır. Burada modern çağın kaosu değil, özün bilgeliği sessizlikte yankılanır.
Tapınaklar Benim İçin Ne Anlama Geliyor? Benim için tapınak, dört duvar arasında sıkışmış bir yapının ötesinde, ruhun evine dönüş yolunu hatırlatan yapılardır. Orada zaman farklı akar. Zihin susar ve kalp nihayet kendi ilahisini duyar.
Tapınak bir mekân değil; yaşayan bir bilinç halidir. Sonsuzluğu dokunabildiğin, görünmeyeni hissettiğin yapılardır.
Benim içsel yolculuğum, bu yaşamda “normal” addedilenin dışında kaldı çoğu zaman.
Görünmeyeni hisseden, sezgiyle yön bulan, ve sadece maddi olanla yetinmeyen bir ruhtum. İşte bu yüzden…tapınaklar bana normal gelen tek yerler oldu.
Temple of Mystery Nasıl Doğdu? Temple of Mystery, yalnızca bir oluşum değil…Bir hatırlayışın tezahürüdür. Binlerce yıl boyunca tohum gibi taşınan, kadim bilgelerin, tapınak kadınlarının, rahiplerin ve şifacıların dualarıyla yoğrulmuş bir özün bu çağda yeniden doğuşudur.
Bu okul, yalnızca bilgiyi değil, bilgelikle hatırlamayı aktarır. Kadim Mısır’dan Mezopotamya’ya, İsis’in fısıltılarından Şahmeran’ın sırlarına, bu alanda hem eril hem dişil enerjinin kutsal dansı yeniden can bulur.
Burada ritüel bir seremoniden ibaret değildir. Ritüel, zaman dışının kapısını aralamaktır. Bir mum yakmak, bir dua fısıldamak, bir çember kurmak...Bunların her biri, evrenin görünmeyen diliyle konuşmaktır.
Hayatın Bilinmeyen Yönleriyle Buluşma Modern yaşam, görünene tutunarak ayakta kalmaya çalışırken bizler görünmeyenle bağ kuran yaradanın mistik tezahürleriyiz. Sevgi bizim için romantik bir duygu değil, kozmik bir hatırlayıştır.
Bazen bir ses kulaktan değil, kalpten gelir.
Tapınağın Kapıları Açılıyor
Bu yazıyla birlikte, Temple of Mystery'nin kapıları aralanıyor. Ama bu kapılar dışarıya değil, önce içeriye açılıyor. Çünkü en büyük tapınak, içeride… Ve en kadim sırların sahibisin...



Comments